Döviz
kurlarında oluşan dalgalanma, mevduat faizlerinin sınırlı kalması yatırımcıları
yeni yatırım aracı arayışına yöneltmiştir. Değişik finansal araçları bir araya
getiren karmaşık yapılar ile bu talepler karşılanmaya çalışılmıştır. Ancak bu
karmaşık araçlar ciddi şekilde de risk içermektedir.
Hem
TL faizi kazanayım hem de EUR veya USD kur hareketlerinden de yarar sağlayayım
düşüncesinde olan yatırımcılara sunulan araç “opsiyonlu mevduat” “iki para
birimli mevduat” “alternatifli döviz işlemi” ”tam teminatlı opsiyon işlemi”
gibi değişik isimlerle adlandırılmıştır. Uluslararası piyasalarda “Dual
Currency Deposit-DCD” olarak adlandırılan işlem son dönemde yeniden popüler
olmaya başlamıştır.
Yatırımcı
bu ürünle hem klasik anlamda mevduat yaparak faiz geliri elde ederken üstüne de
opsiyon hakkını bankaya vererek opsiyon primi de kazanmaktadır. Ancak, yatırımcı
aldığı opsiyon primi karşılığı vade sonunda kur riski ile karşılaşacağını
gözden kaçırmaktadır. TL’nin son dönemdeki dalgalı seyri bu işlemlerde
mevduatın faiz getirisini hatta anaparayı kaybetme sonucunu doğuracak risk
yaratmaktadır.
Doğal
olarak risk ayrıntılarına vakıf olmayan yatırımcılar yüksek getiri algısıyla bu
işlemlere yönelmektedirler. Hâlbuki bu işlemlerde bankaların yatırımcıyı
bilgilendirme, riskler bakımından farkındalık yaratma yükümlülüğü
bulunmaktadır. Bu yükümlülüklerini ise önceden hazırlanmış bir takım metinleri
imzalatarak yerine getirmektedirler.
Mevduat ve
döviz opsiyonu işleminin bir arada bulunduğu bu işlem geçmiş yıllarda da
popüler olmuş, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu yayınladığı bir duyuru
ile bu tür işlemlerdeki riske dikkat çekmiştir.
Müşterinin
opsiyon satıcısı, bankanın opsiyon alıcısı konumunda olduğu bu işlem türünde,
müşteri vade sonunda mevduat hesabında toplanacak tutarı, belli bir prim
karşılığında ve daha önce kararlaştırılan bir kur üzerinden satın alma hakkını
bankaya satmaktadır. Banka ise satın aldığı opsiyon hakkının karşılığında vade
sonunda, sözleşme kuru ve piyasa kuru karşılaştırması yaparak ödemeyi iki para
biriminden biriyle gerçekleştirme hakkına sahip bulunmaktadır. İşleme konu olan
tutar vadeden önce nakde dönüştürülememektedir.
Vadede
piyasa kuru ile sözleşme kuru banka tarafından karşılaştırıldığında piyasa kuru
daha yüksek ise banka opsiyon hakkını kullanarak hesaptaki dövizi TL’ye
çevirmektedir. Hesap sahibi piyasa kuru ile sözleşme kuru arasındaki fark kadar
zarar etmektedir. Son dönemde piyasa kurlarının tahminlerden yüksek seyretmesi
bu durumu sıklıkla ortaya çıkarmaktadır. Piyasa kurunun daha düşük olması
durumunda ise banka bu hakkını kullanmamakta yatırımcı faiz ve opsiyon pirimi
kadar kazanç elde etmektedir.
Opsiyonlu
mevduat işleminde kur riskini sınırlamak bakımından daha da karmaşık olan değişik
türleri de geliştirilmiştir.
Bir
kısım bankalar bu tür araçları çoğunlukla belirli rakamın üstünde birikimi olan
özel müşterilerine sunmaktadır.
Risk
ve kazanç bir birlerinden ayrılamaz kavramlardır. Bir finansal işlem
gerçekleştirilmeden önce bilgilenmeli özellikle riskler değerlendirilmelidir.
Yatırım kararlarında finansal okur yazarlık son derece önemlidir.
(Zafer Gazetesi, 7.3.2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder