Bir
çok eleştirilere karşın ekonominin itici gücü haline gelen gayrimenkul
sektöründe son dönemde yavaşlama maliyetleri azaltıcı bir çok ek önlemleri de
beraberinde getirmiştir. Öncelikle kaynak sağlamak bakımından konut alımları
için kullanılan kredilerde vade yirmi yıla çıkarılmıştır. Bunu takiben markalı
konut üreten kuruluşlar yoğun bir kampanya sürecine girmiştir. Basın ve yayın
organlarında bunu hep beraber görmekteyiz.
Bunun
yanı sıra bir dizi vergisel teşvikler getirilmiştir.
Satış
vaadi sözleşmelerinde damga vergisi oranı sıfırlanmıştır. Bakanlar Kurulu
kararıyla binde 9,48 olarak uygulanan resmi şekilde düzenlenen gayrimenkul
satış vaadi sözleşmeleri ile ön ödemeli konut satış sözleşmelerine ait damga
vergisi oranı sıfırlanırken, yapı ruhsatı 1 Ocak'tan sonra alınan konut inşaatı
projeleri ile kamu tarafından ihalesi 1 Ocak'tan itibaren yapılacak konut
inşaatı projelerinde de metrekare vergi değeri bin lira ila 2 bin lira arasındaki
konutların tesliminde yüzde 8, 2 bin liranın üzerindeki konutların tesliminde
de yüzde 18 KDV uygulanması öngörülmüştür. Bu düzenlemenin özellikle yeni
yapılacak konutlarda fiyatın yüzde 10 düşmesine etkili olacağı öne sürülmüştür.
Diğer
taraftan, konut yapımında kullanılmakta olan malzemelerin KDV oranı da % 1’e
indirilmiştir. Maliye Bakanlığı KDV tebliğine göre,
150 metrekarenin altındaki konutların ilk yapımı sırasında kullanılan kombi,
cam balkon, duş teknesi, duşakabin, küvet, mutfak dolabı, evye, batarya, duş
başlığı, panel radyatör gibi ürünler yüzde 18 yerine yüzde 1 KDV’ye tabi tutulması
öngörülmüştür. Bu indirimin yeni yapılacak evlerde fiyatlara yüzde 1 ila 1.5
düşüş olarak yansımasının beklendiği ifade edilmektedir.
Yabancılar
için ülkemizin bazı bölgeleri birer çekim merkezi duruma geldiğinden ve bu
bölgelerde özellikle konut alımlarını teşvik amacıyla bir dizi düzenlemeler
yapılmıştır.
18
Mayıs 2012 tarihinde Tapu Kanunu’na getirilen değişiklikle yabancı uyruklu
gerçek kişilerin ülkemizde taşınmaz edinmesinde karşılıklılık şartı
kaldırılmıştı. Konuya ilişkin Bakanlar
Kurulu Kararı ile ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde, Bakanlar
Kurulu’nca belirlenen ülkelerin vatandaşı olan yabancı uyruklu gerçek kişilere
Türkiye’de taşınmaz satılmasına imkân sağlanarak, 183 ülkenin vatandaşının bazı
şartlar kapsamında Türkiye’den konut, arsa gibi taşınmazları satın almasının
önü açılmıştı.
Ayrıca,
Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda çalışma izni ve ikamet izni
koşulları düzenlenerek, Türkiye’de taşınmaz malı bulunan yabancılara da kısa
dönem ikamet izni kapsamında yer verilmişti.
Türk
Vatandaşlığı Kanunu uygulama yönetmeliğinde değişiklik yapılarak, en az bir
milyon dolar tutarında taşınmazı üç yıl satılmaması şerhiyle satın alan yabancılara
Türk vatandaşlığı verilmesi hüküm altına alınmıştı. Özellikle bölgemizde
istikrarsızlığın hüküm sürdüğü ülkelerin vatandaşları bakımından da önemli bir
konu olarak gündeme gelmektedir.
Yine
yabancılara yönelik olarak KDV oranın sıfırlanması da bu kapsamdaki teşvik
paketi içinde yer almaktadır. Yabancılar gibi yurtdışında ikamet eden Türkler
de gayrimenkul alırken ödemeleri gereken yüzde 18'lik KDV'den muaf olacaklar. Ancak,
yabancılar gibi yurtdışında yaşayan Türkler de ülkede KDV'siz satın aldıkları
bu gayrimenkulleri, bir yıldan geçmeden satamayacaklardır. Sattıkları takdirde,
satın alırken ödemedikleri KDV kendilerinden tahsil edilecektir.
Sağlanan
bu olanaklar gayrimenkulü yine gözde bir yatırım aracı olduğunu ortaya
koymuştur. Süreç içinde bu olanakların kar unsuru haline mi geleceğini yoksa
gayrimenkul fiyatlarında indirim mi sağlayacağını hep birlikte izleyeceğiz.
(Zafer Gazetesi, 28.2.2017)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder