Ticari ilişkilerin hem sayıca
artması hem de karmaşık duruma gelmesi bu işlemlerin bir parçası
olan ödemeleri de karmaşık hale getirmiştir. Basit ticari ilişkilerde ödemeler,
para olarak adlandırılan nesnenin alacaklıya teslimi, zilyetliğinin devriyle
gerçekleştirilirken,
günümüzde ödemelerde artık bu nesne görünmez duruma gelmiştir. Günümüzde para
fiziki yapısından kurtularak içerdiği satın alama
gücünün değişik yöntemlerle ve araçlarla devri
"ödeme" olarak adlandırılarak, alacaklı ve borçlu
arasında gerçekleşirken
kullanılan araç ve yöntemlere bağlı olarak ödemelerde değişik aracılar yer
almaya başlamıştır.
Uzunca dönem ödemelerde aracılık,
bankacılık hizmetleri kapsamında sadece bankalar tarafından ve onların
geliştirdikleri araçlar ile gerçekleştirilmiştir. Gelişen bilgi teknolojileri
sonucu "ödeme" bir hizmet alınına dönüşmüş ve "ödeme
hizmetleri" kavramı ortaya çıkmıştır. Bu gelişme ödeme hizmetleri
sağlayıcılarını (bankalar, ödeme kuruluşları ve elektronik para kuruluşları)
bunların ödeme yapmalarını sağlayacak yoğun olarak bilişim teknolojilerinin
kullanıldığı ödeme sistemlerini ortaya çıkarmıştır. Bu alanda kuruluşundan
başlamak üzere devletin denetim ve gözetiminde olan bankalar dışındaki
yapıların faaliyetinin de gözetim ve denetimi önem kazanmıştır. Zaman içinde
ortaya çıkan kötü uygulamalar sonucu ödeme yapacak olan ile aracılık edecek
olan arasındaki ilişkilerin düzenlenmesi gereği de zorunlu hale gelmiştir. Zira
mal ve hizmet alım satımının karşılığı olan para borcunun gereği gibi ve
zamanında ödenmesi, ödemeden kaynaklanan olumsuz hukuki sonuçların ortaya
çıkmaması sağlıklı bir ekonomik yapının temel koşullarından biridir.
6493 sayılı Ödeme ve Menkul
Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları
Hakkında Kanun
Bu gelişmelerin ortaya çıkardığı
"ödeme kuruluşları" "elektronik para kuruluşları"
"ödeme sistemleri" nin ve faaliyetlerinin düzenlemeye kavuşturulması
amacıyla 20.6.2013 tarih ve 6493 sayılı Kanun ile temel düzenlemeler
yapılmıştır. Böylece bankalar dışında ödeme işlemlerine aracılık edecek
kuruluşlar bakımından temel esaslar getirilmiştir. Kanunun gerekçesinde de
ayrıntılı olarak belirtildiği üzere Avrupa Birliği'nin 2007/64/EC sayılı Ödeme
Hizmetleri Direktifi, 2009/44/EC sayılı Direktif ile değişik 2009/110/EC sayılı
Elektronik Para Kuruluşlarının Kurulması, Faaliyetlerinin Sürdürülmesi,
Denetimi Direktifi ve 2009/26/EC sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat
Sistemlerinde Mutabakatın Nihailiği Direktifi çalışmalarda dikkate alındığı
gibi değişik uluslararası kuruluşların da çalışmalarından yararlanılmıştır.
Zira, teknolojiye dayalı ödeme araçlarının sınır tanımaz yapısı bu alanda
ülkesel düzenlemelerin ve uygulamaların da yeknesak olması en azından uyum içinde
olması gereğini ortaya çıkarmaktadır. Aksine bir uygulama durumunda, son dönemlerde değişik isimler altında çıkarılan araçlarda
karşılaşıldığı üzere konuya ilişkin düzenlemelerin daha geniş serbesti içerdiği
ülkelere doğru araçların kaymasına neden olabilmekte ve bu araçlar diğer
ülkelerde de denetime tabi olmaksızın kullanılabilmektedir.
Ödeme kuruluşları
6493 sayılı Kanun ödeme kuruluşları
konusunda tanım getirirken ödeme hizmeti kavramına atıfla, bu hizmeti sağlamak
ve gerçekleştirmek için bu Kanun kapsamında yetkilendirilmiş tüzel kişiyi
ifade ettiğini belirtmiştir. Ödeme hizmetinin de nelerden ibaret olduğu yine
Kanunda sayılmıştır. Bu sayılan ödeme hizmetlerini gerçekleştiren tüzel kişiler
"ödeme kuruluşu" olarak nitelendirilmekte olup "ödeme
hizmeti" ni gerçekleştirmek için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumundan "faaliyet izni" almaları gerekmektedir.
Diğer taraftan, Kanun ile düzenlenen
ödeme hizmetlerinin sınırlarının kesin bir şekilde çizilebilmesi amacıyla Kanun
kapsamında ödeme hizmeti olarak nitelendirilemeyecek işlemler de özel olarak
sıralanmıştır. Bu tür ödeme faaliyetleri Kanunun kapsamı dışında tutulmuştur.
Dolayısıyla da ödeme hizmeti olarak nitelendirilemeyecek faaliyetleri
gerçekleştirmekte olan kuruluşlar bu Kanun kapsamında öngörülen yükümlülüklere
tabi olmayacak, ödeme kuruluşu olarak nitelendirilemeyeceklerdir.
Kanunda on beş bent halinde yer alan
ödemeler bu Kanundan istisna edilmiştir. Ayrıca BDDK'ya diğer işlem ve
hizmetleri de istisna olarak belirleme yetkisi tanınmıştır. Nakit olarak
yapılan ödemeler, ticari temsilcilerin yaptığı ödemeler, kar amacı gütmeyen
veya yardım amacıyla yapılan nakit para toplama ve teslimi şeklindeki ödeme
işlemleri, nakit olarak yapılan avans, kapora, pey akçesi olarak adlandırılan
ödeme işlemi, nakit döviz alım satım işlemleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu
kapsamındaki kıymetli evrak ve özellikle çekler, kağıt posta havalesi ile
gerçekleştirilen ödeme işlemleri, bankalar ve sermaye piyasası kurumları
arasında gerçekleştirilen ödeme işlemleri ve sermaye piyasası faaliyetleri ile
ilgili ödeme işlemleri, teknik hizmet sağlayıcılarının hizmetleri, sınırlı ağda
gerçekleştirilen mal ve hizmet alımlarında kullanılan araçlara ilişkin
hizmetler, sayısal cihazlar ile yapılan ödeme işlemleri, ödeme hizmeti
sağlayıcısının kendi nam ve hesabına yaptığı ödeme işlemleri, ana şirket ile
bağlı ortaklıkları arasındaki ödeme işlemleri, otomatik vezne makineleri ile
yapılan ödeme işlemleri bu Kanun kapsamında "ödeme hizmeti" olarak
değerlendirilemeyeceği öngörülmüştür.
Bu istisna kapsamında yer alan ödemelerden
önemli bir kısmını oluşturan sınırlı bir ağda yer alan işlemler, gerek
ödemelerin sınırlı iş yerlerince kabul edilen araçlar ile yapılmaları
bakımından gerekse ödemeye konu olan mal ya da hizmet türünün sınırlı olması
bakımından istisna kapsamında yer almıştır. Sadece ödeme aracını çıkaranın iş
yerinde kullanılabilen, müşterinin alış veriş kararını etkileyen ve mağaza
tercihinde öne çıkan bir pazarlama aracı olan mağaza kartları bunlara örnektir.
Diğer bir örnek de sınırlı bir hizmet sağlayıcı ağında kullanılabilen değişik
ticari isimlerle sunulan araçlara ilişkin ödeme işlemleridir. Başka bir
uygulama da sınırlı bir mal ya da hizmet çeşidi için ödeme aracını çıkaran ile
yapılan ticari bir anlaşma çerçevesinde gerçekleştirilen mal veya hizmet
alımında kullanılabilen araçlara ilişkin işlemlerdir. Akaryakıt, yemek, hediye
kartı olarak adlandırılan sadece belirli iş yerinde ya da belirli bir mal ya da
hizmet alımında kullanılabilen araçlara ilişkin ödeme işlemleri bu grupta yer
almaktadır.
Sınırlı ağ, sadece aynı marka
altında faaliyet gösteren değişik iş yerlerinin oluşturduğu zincirlerde
kullanılma, diğer markalar altında faaliyet gösteren ağlardaki üçüncü şahısları
ve şubeleri bu kavram dışında tutma şeklinde dar olarak
değerlendirilemeyecektir. Sınırlı coğrafi alanda kullanılma, ağda yer alan
üyeler arasında önemli mali ilişki ya da kapalı ticari ilişkiler şeklinde
ölçütlerde sınırlı ağ kavramının kapsamı içinde ele alınmalıdır.
Özet olarak bu şekilde ifade edilen
araçlarla yapılan ödemelere ilişkin işlemler Kanun kapsamında ödeme hizmeti
olarak nitelendirilemeyecek ve bu faaliyeti gerçekleştiren kuruluş da ödeme
kuruluşu olarak değerlendirilemeyecektir.
Elektronik para kuruluşları
Söz konusu Kanun kapsamında faaliyet
izni alınması gereken diğer bir kuruluş da "elektronik para
kuruluşları" dır. Kanunda elektronik para, elektronik para ihraç eden
kuruluş tarafından kabul edilen fon karşılığı ihraç
edilen, elektronik olarak saklanan, bu Kanunda tanımlanan ödeme işlemlerini
gerçekleştirmek için kullanılan ve elektronik para ihraç eden kuruluş
dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak kabul
edilen parasal değeri ifade ettiği belirtilmiştir. Elektronik para ihraç etme
yetkisi verilen tüzel kişi de "elektronik para kuruluşu" olarak
nitelendirilerek bu faaliyetini gerçekleştirmesi yine Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumundan faaliyet izni almasına bağlanmıştır.
Ödeme sistemi işleticileri
Kanunda faaliyeti izne bağlanan
diğer bir kuruluş da "ödeme sistemi işleticiliği" dir. Kanuna göre
ödeme sistemi, üç veya daha fazla katılımcı arasındaki transfer emirlerinden
kaynaklanan fon aktarımlarının gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla yapılan
takas ve mutabakat işlemleri için gerekli altyapıyı sunan ve ortak kuralları
olan yapıyı ifade ettiği belirtilmiştir ve sistem işletici olacak tüzel
kişilerin faaliyetleri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında faaliyet izni
alması koşuluna bağlanmıştır.
Faaliyet izinleri
6493 sayılı Kanun ile bu alanda yeni
faaliyet gösterecek kuruluşlar bakımından koşullar öngörülürken mevcut
kuruluşların yeni Kanuna uyum sağlamaları bakımından da hükümler getirilmiştir.
Kanunun Geçici 2. maddesine göre bu Kanun kapsamında çıkarılması gereken
yönetmeliklerin yayımı tarihinden başlamak üzere bir yıl içinde başvuru ile
birlikte gerekli izinleri almak zorunda oldukları gibi uygulamalarını da Kanun
ve alt düzenlemelerinde yer alan hükümlere uygun hale getirmek zorundadırlar. Söz
konusu yönetmeliklerden Ödeme Hizmetleri
ve Elektronik Para İhracı ile Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları
Hakkında Yönetmelik 27.6.2014 tarih ve 29043 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanmıştır. Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemlerinin Faaliyetleri
Hakkında Yönetmelik ise 28.6.214 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede
yayımlanmıştır. Ödeme sistemi ile ilgili yönetmeliklerde öngörülen süre
içerisinde faaliyet izni alınmaması halinde söz konusu Kanun kapsamında
faaliyette bulunamayacaklardır.
19.6.2015 tarih ve 29391 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanmış olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın
kararlarında;
- İstanbul Takas ve Saklama Bankası
AŞ (TAKASBANK) tarafından gerçekleştirilmekte olan ve Borsa İstanbul AŞ Pay
Piyasası ve Gelişen İşletmeler Piyasası nezdinde gerçekleşen işlemlere ilişkin
takas ve mutabakatın yapıldığı "Pay Piyasası Takas Sistemi" ile Borsa
İstanbul AŞ. Borçlanma Araçları Piyasası nezdinde gerçekleşen işlemlere ilişkin
takas ve mutabakatın yapıldığı Borçlanma Araçları Piyasası Takas Sistemi"
nin
- Merkezi Kayıt Kuruluşu AŞ. (MKK)
tarafından işletilmekte olan ve menkul kıymet transfer işlemlerine ilişkin
takas ve mutabakat faaliyetlerinin gerçekleştirildiği "Merkezi Kaydi
Sistem" in
Kanun uyarınca menkul kıymet mutabakat
sistemi olarak kabul edilmesine ve bu kapsamda
sistem işleticisi olarak faaliyet göstermek üzere faaliyet izni
verilmesine karar verilmiştir. Ayrıca bunun yanında sistem işleticisinin diğer
faaliyetleri kapsamında değerlendirilebilecek faaliyetleri de Yönetmeliğin 17.
maddesine göre onaylanmıştır.
- Bankalararası Kart Merkezi AŞ
(BKM) tarafından işletilmekte olan banka kartı ve kredi kartı işlemlerinin
bankalar arasındaki takas ve mutabakatını sağlayan "Yurtiçi Takas ve
Hesaplaşma Sistemi" nin
- Garanti Ödeme Sistemleri AŞ
tarafından işletilmekte olan "Takas Net Sistemi"nin
- Bankalararası Takas Odaları
Merkezi tarafından işletilmekte olan ve çeklerin bankalar arasında hesaben
ödenmesine ilişkin takas ve mutabakat işlemlerinin gerçekleştirilmesini
sağlayan "Çek Takas Sistemi"
nin
Kanun uyarınca ödeme sistemi olarak
kabul edilmesine ve bu kapsamda sistem işleticisi olarak faaliyet göstermek
üzere faaliyet izni verilmesine karar verilmiştir. Sistem işleticiliği
faaliyetine ilave olarak gerçekleştirilen bazı faaliyetlerin de yapabilecekleri
diğer faaliyetler kapsamında Yönetmelik'in 17 maddesine göre onaylanmıştır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurulu tarafından 9.7.2015 tarihli Kurul kararı ile UPT Ödeme Hizmetleri
A.Ş.’ye, 14.7.2015 tarihli Kurul kararları ile Gönderal Ödeme Hizmetleri
A.Ş ve Vizyon Tahsilat Sistemleri ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.’ye, 6.8.2015
tarihli Kurul karar ile BPN Ödeme Kuruluşu A.Ş.’ye 6493 sayılı Ödeme ve
Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para
Kuruluşları Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinin (1) numaralı fıkrası ile 15
inci maddesinin (1) numaralı fıkrası çerçevesinde ödeme kuruluşu olarak
faaliyette bulunma izni verilmiştir.
İzinsiz faaliyette bulunma 6498
sayılı Kanunda özel olarak yaptırıma bağlanmış olup, bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın sistem
işleticisi, ödeme kuruluşu veya elektronik para kuruluşu gibi faaliyet gösteren gerçek kişiler ile
tüzel kişilerin görevlileri bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne
kadar adli para cezası ile cezalandırılması hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan bu Kanuna göre alınması gereken izinleri almaksızın ticaret
unvanlarında, her türlü belgelerde, ilan ve reklamlarda veya kamuoyuna
yaptıkları açıklamalarda "sistem işleticisi" "ödeme
kuruluşu" veya "elektronik para kuruluşu" gibi faaliyet gösterdiği izlenimini yaratacak söz ve deyimleri kullanan
gerçek
kişiler ile tüzel kişilerin görevlileri bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş
bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılmaktadır.
Bu son derece ciddi yaptırımlar
karşısında değişik isimler altında söz konusu Kanun kapsamındaki faaliyetleri
gerçekleştirmekte olan kuruluşların uyum açısında bu süre içinde gerekli
faaliyet izni almamış olanların faaliyetlerini yürütememeleri ve yaptırımlar
ile karşılaşmaları kuvvetle muhtemeldir.
(Dünya Gazetesi, 11.09.2015, s.14)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder